Tłumaczenia dla hasła „heybet“ w turecko » niemiecki słowniku

heybet <-ti> RZ.

heybet

Würde r.ż.

Przykłady jednojęzyczne (niezredagowane i niesprawdzone przez PONS)

turecki

Ağacının çok heybetli ve estetik bir görünümü vardır.

tr.wikipedia.org

Gori kentinde kendisine ait heybetli bir heykel de kent meydanında bulunmaktaydı.

tr.wikipedia.org

Kültürün en heybetli anıtları büyük miktarlarda kil ve metal kaplar ile süs eşyaları içermiş çukurlar ve yeraltı türbeleriydi (kriptos).

tr.wikipedia.org

Bir tankın savaş meydanındaki heybetli varlığının düşman askeri üzerindeki psikolojik etkisine şok etmeni denir.

tr.wikipedia.org

Elleri eldivenlidir, kendisi bir miğfer takmaktadır, ve erişilmezdir; soğuk ve neredeyse rahatsız edici güzelliği, heybetli görüntünün içine işler -işte bu kadın, özgürdür!

tr.wikipedia.org

Fiziksel olarak heybetli bir kişiydi, 190 ila 230 pound (86 ila 104 kg) arasındaydı ve 188 cm boyundaydı.

tr.wikipedia.org

Anne rahiplerinin evinin önünde kemerleri olan başka bir yüksekçe kule ve çok soylu ve heybetli bir kilise vardı.

tr.wikipedia.org

Otel, şehir meydanının muhteşem manzarası ve dünyanın en büyük gölünün güneşle kaplı geniş alanı ile heybetli otel olarak tanımlanmaktadır.

tr.wikipedia.org

Atın büyüklüğü, ağırlığı, heybetli duruşu ve büyük dişleri bazı insanları, özellikle de çocukları korkutabilir.

tr.wikipedia.org

Saray giriş kapısının sağında ve solunda tunçtan iki adet heybetli arslan heykeli varmış.

tr.wikipedia.org