turecko » niemiecki

oluş RZ.

1. oluş:

oluş
Geschehnis r.n.

2. oluş:

oluş
Entstehung r.ż.

oluş(ma) RZ.

1. oluş(ma) Verbalsubstantiv zu oluşmak:

2. oluş(ma):

oluş(ma)
Entstehung r.ż.

Zobacz też oluşmak

oluşmak CZ. cz. nieprzech.

1. oluşmak:

oluşmak -den

soy oluş

soy oluş

Przykłady jednojęzyczne (niezredagowane i niesprawdzone przez PONS)

turecki
Dizinin yaratıcıları, bu unsurların, dizinin mitolojisini ve fan spekülasyonlarının temelini oluşturduğunu belirtmektedirler.
tr.wikipedia.org
Manyetik şeride işlenecek kişisel veriler başka bir rassallık katmanı oluşturur.
tr.wikipedia.org
Normal kurmalı yay üzerine eklenen bir şarjör ve koldan oluşur.
tr.wikipedia.org
PVD kaplama tekniğinde; kaplanacak malzeme yüksek vakumlu bir kabine yerleştirilir ve yüksek enerji ile iyonlaştırılmış ve reaktif gazlarla oluşturulmuş plazma ile kaplanır.
tr.wikipedia.org
Bacağında ağrı ve ödem oluşan patenci yaklaşık 18 ay boyunca kayamadı.
tr.wikipedia.org
Beldede yaşayan halk genelde iyi eğitim almış insanlardan oluşmaktaydı.
tr.wikipedia.org
Genel olarak bronzlaşma mevcut olan melanin oksidasyonunun normalden daha hızlı bir şekilde oksitlenmesi ile oluşur.
tr.wikipedia.org
Sert taco kabuğuna, vanilyalı dondurmaya, şekerlemeye, yer fıstığına ve sütlü çikolata kaplamaya benzer katlanmış bir gözleme koni malzemesi diskinden oluşur.
tr.wikipedia.org
Elektromanyetizmadaki gelişmeler 19. yüzyıl fizikçilerini o kadar etkiledi ki, başka bir “altın çağ” kapandı, bu fizikçilerde daha fazla ilerleme göstermek için bir isteksizlik oluşturdu.
tr.wikipedia.org
Cilt kanseri veya deri kanseri, birçok sebepten dolayı ciltte oluşan kötücül (malignant) büyümedir.
tr.wikipedia.org

Chcesz dodać słowo, frazę lub tłumaczenie?

Prześlij je nam, czekamy na wiadomość od Ciebie!

Interfejs: Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe