Tłumaczenia dla hasła „gelmek“ w turecko » niemiecki słowniku

gelmek <-ir> CZ. cz. nieprzech.

1. gelmek:

gelmek -den -e

kommen von/aus etw zu/nach/in etw

2. gelmek (ankommen):

gelmek -e

eintreffen in etw/bei jdm

3. gelmek (jdm vorkommen):

gelmek -e

erscheinen jdm

4. gelmek (Zeitpunkt):

gelmek

eintreten

5. gelmek:

gelmek -e

reichen bis zu etw

6. gelmek:

gelmek bin liraya

kosten tausend Lira

7. gelmek (Wasser):

gelmek

herausfließen

gelmek -den

herauskommen aus etw

8. gelmek:

gelmek -e

aushalten können etw

9. gelmek (als Gewinn):

gelmek -e

zufließen jdm

10. gelmek:

gelmek -den

entstehen aus etw

11. gelmek:

gelmek -den

(ab)stammen von jdm

12. gelmek:

gelmek -den

sich ableiten von etw

rast gelmek CZ. cz. przech.

1. rast gelmek:

rast gelmek -e

glücken jdm

2. rast gelmek (zufällig):

rast gelmek -e

begegnen jdm

3. rast gelmek (Ziel):

rast gelmek -e

treffen etw

4. rast gelmek (Anteil):

rast gelmek -e

zufallen jdm

5. rast gelmek (Termin):

rast gelmek -e

zusammenfallen mit mit etw

görmezlikten gelmek

Hasło od użytkownika

görmezlikten gelmek

jemanden, etwas ignorieren

Przykładowe zdania ze słowem gelmek

provokasyona gelmek [vy provokasyonuna gelmek -in]

sich provozieren lassen (von)

başta gelmek (an der Spitze stehen)

führen

biraraya gelmek

zusammenkommen

duymamazlıktan gelmek

sich taub stellen

dünyaya gelmek

geboren werden

işitmemezlikten gelmek

sich taub stellen

kafi gelmek

genügen

konuya gelmek

zur Sache kommen

oyuna gelmek

hereinfallen

uygun gelmek

recht sein

görmemezlikten gelmek (absichtlich)

so tun, als würde man jdn/etw nicht bemerken/sehen

halel gelmek

geschmälert werden (Rechte)

muvafık gelmek -e

passen, sich eignen für

kâfi gelmek -e

gewachsen sein dat (einer Sache)

duymazdan gelmek

sich taub stellen

hizaya gelmek

sich ausrichten

göreceği gelmek -in-i

sich sehnen nach

tanımazdan gelmek -i

so tun, als ob man jemanden nicht kennt(e)

pata gelmek

quitt sein

duymazlıktan gelmek

sich taub stellen

Przykłady jednojęzyczne (niezredagowane i niesprawdzone przez PONS)

turecki

Cherry mahvolur ve kalp kırıklığının üstesinden gelmek için orduya sıhhiye olarak yazılır.

tr.wikipedia.org

Arazi büyük ve o tarihlerde tam gün eğitim vardı, kış ayları çocuklar için 3~5 km gidip gelmek çok problemli idi.

tr.wikipedia.org

Murad ruh haletinin kırgınlığı yüzünden gelmek istemiyordu.

tr.wikipedia.org

Mesela, tule (gelmek) fiilinin ‘tuu’ hâline gelmesi gibi.

tr.wikipedia.org

Taimi, eşcinsel insanlar için bugüne kadar "en güvenli flört uygulaması" haline gelmek için banka düzeyinde güvenliği tanıttı.

tr.wikipedia.org

Hâlinden memnun olmak için ya durumunu değiştirmek ya da beklentileri aza indirgeyerek durumundan memnun hâle gelmek gereklidir.

tr.wikipedia.org

Luftwaffe'nin sağladığı ikmalle bu sorunun üstesinden gelmek olanağı da yoktu.

tr.wikipedia.org

Burada herin ‘gitmek’ (başka zamanlarda kullanılır) ve werin ‘gelmek’ istisnadır.

tr.wikipedia.org

Oluklar akış istikametine gelmek suretiyle, lâstik conta ve madeni pul ve galvanizli çivi veya vidalarla çatı döşemesine tespit edilecektir.

tr.wikipedia.org

Tasavvufta çoğunluğun görüşüne göre maddi keramet kısa zamanda uzaklara gidip gelmek, su üzerinde yürümek, açlık çekmemek gibi hallerdir.

tr.wikipedia.org