Tłumaczenia dla hasła „sürerek“ w niemiecko » turecki słowniku

(unter) Vorspiegelung falscher Tatsachen

yanlış olgular öne sürerek

Przykłady jednojęzyczne (niezredagowane i niesprawdzone przez PONS)

turecki

Hidrokortizonlu merhem veya kalamin losyonu sürerek kaşıntı ve şişme azaltılabilir.

tr.wikipedia.org

Taraflar boşanma hususunda anlaşamıyorlar ve de eşler arasında fiili ayrılık koşulu da gerçekleşmemişse, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek boşanmayı isteyebileceklerdir.

tr.wikipedia.org

Kalan ömrünü, her türlü zevk veren şeyden uzak durarak, münzevi, sefil bir hayat sürerek geçirir.

tr.wikipedia.org

Barrett, bazı binalarda Çince yazılar olduğunu ve gelecekte şehrin böyle bir yapıya bürüneceğini öne sürerek bunları kasıtlı olarak bıraktıklarını ifade etti.

tr.wikipedia.org

Kant üçüncü bölüme, istemenin akıl sahibi varlıkların nedenselliği olduğunu, yani istemenin dış faktörler tarafından belirlenmediğini öne sürerek başlar.

tr.wikipedia.org

Christadelphian'lar vicdanî ve dinî inançlarına aykırı olduğunu ileri sürerek askerlik hizmetini ifa etmeyi reddeden kimselerdir (conscientious objector) ama pasifist değillerdir ve orduya girmekten sakınırlar.

tr.wikipedia.org

Prenatal (doğum öncesi) başlayan gelişme geriliği doğumdan sonra da sürerek cücelik niteliği kazanır.

tr.wikipedia.org

Bu grevleri önlemeye çalışan hükümet, çok kritik bir hata yaparak, grevcileri savaş alanlarına sürerek cezalandırma yoluna gitti.

tr.wikipedia.org

Ancak bazı dilciler ise buna karşı çıkmışlar ve bazı lehçelerde de aynı şekilde ikilik gösteren diğer ünlülerin nasıl açıklanacağını ileri sürerek bu görüşü kabul etmemişlerdir.

tr.wikipedia.org

Basın kartının, basın özgürlüğüne aykırı olduğunu öne sürerek basın kartını iade etti.

tr.wikipedia.org