turecko » niemiecki

sınır RZ.

1. sınır:

sınır
Grenze r.ż.

zwroty:

sınır
Rand r.m.
sınır bölgesi
sınır dışı edilme
Ausweisung r.ż.
sınır dışı etme
Abschiebung r.ż.
sınır dışı etmek
sınır dışı etmek

I . sinir RZ.

Nerv r.m.

sinir bilimi

sinir doku

Przykłady jednojęzyczne (niezredagowane i niesprawdzone przez PONS)

turecki
Daha ağır yıldızlar yavaşça merkeze çöküyor ve kümenin çekirdeğinde kalabalıklaşıyorlarken hafif yıldızlar hızlıca kümenin dış sınır çizgisinde daha çok zaman geçirmeye meyilliler.
tr.wikipedia.org
Avusturya İmparatorluğu, antlaşmanın sınır değişiklikleri sonucunda üç milyon vatandaşını kaybetti.
tr.wikipedia.org
Sovyet toprakları üzerinde birçok hava keşif görevleri başlatıldı ve sınır boylarına muazzam miktarda malzeme yığıldı.
tr.wikipedia.org
Yurtsuzlar sıklıkla sınır dışı edilebilirler.
tr.wikipedia.org
Eklenen baytların sayısı mesajın genişletilebileceği bloğun sınır değerine bağlı olacaktır.
tr.wikipedia.org
Sınır kapısında yayalar için 6 adet giriş ve 3 adet çıkış peronu olmak üzere toplam 9 adet peron mevcuttur.
tr.wikipedia.org
Ayrıca seks işçileri, seks suçluları olarak kaydedilebilir veya güvencesiz bir göçmen veya vatandaşlık statüsüne sahiplerse sınır dışı edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirler.
tr.wikipedia.org
Bunun nedeni, İsrail’in Gazze Şeridi üzerindeki kontrolünü sınır, hava sahası, liman şeridi, altyapı, ithalat ve ihracat gibi konularda bırakmamasıydı.
tr.wikipedia.org
Genellikle dümdüz ve belirgin bir üst sınır oluşturur ve çoğunlukla simetriktir.
tr.wikipedia.org
Arazi spekülatörleri, hükümet sınırlarını savunamadığı veya sınır nüfusunu koruyamadığı zaman, değerlerde bir artış beklemiyordu.
tr.wikipedia.org

Chcesz dodać słowo, frazę lub tłumaczenie?

Prześlij je nam, czekamy na wiadomość od Ciebie!

Interfejs: Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe