turecko » niemiecki

epey PRZYM.

epey(ce) PRZYSŁ.

epey(ce)
epey(ce)

Przykłady jednojęzyczne (niezredagowane i niesprawdzone przez PONS)

turecki
Bunlar siperli nehir (entrenched river) olarak anılırlar zira bu tip nehirlerin akış yollarını değiştirmeleri epey zordur.
tr.wikipedia.org
Bu sayede, kendisi uzakta olmasına rağmen, İngiliz doğabilimcileri arasında ünü epey yayıldı.
tr.wikipedia.org
Edebiyat ise epey kaba bir tarifle duygu, düşünce ve hayata dair fikirlerin estetik ve sanatsal bir biçimde ifade edilmesidir.
tr.wikipedia.org
Basit örmeklerin anlaşılması teorinin modern halinin kullanılmasıyla epey basitleşmiştir.
tr.wikipedia.org
Fakat tutucu ve içki içmeyen ailesiyle epey sorunlar yaşadı.
tr.wikipedia.org
Türk dili iki yakın dilin arasında epey farklı bir dil olarak göçler neticesi oturmuştur.
tr.wikipedia.org
Ancak bu genel kalıp içinde epey bir çeşitlilik görülebilir.
tr.wikipedia.org
Cenevre dünyada bulunan diğer uluslararası kurumların epey çoğuna merkezlik yapmaktadır.
tr.wikipedia.org
Yolları ayrı düştükten epey bir süre sonra eski dostlar toplama kampında yeniden karşılaşır.
tr.wikipedia.org
Tırnaklarını birbirlerinden epey ayırabilmesi, yaşadığı bataklıklarda daha rahat yürüyebilmesini sağlar.
tr.wikipedia.org

Chcesz dodać słowo, frazę lub tłumaczenie?

Prześlij je nam, czekamy na wiadomość od Ciebie!

Interfejs: Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe