turecko » niemiecki

Tłumaczenia dla hasła „yüksek“ w turecko » niemiecki słowniku (Przełącz na niemiecko » turecki)

I . yüksek <-ği> PRZYM.

1. yüksek:

yüksek

2. yüksek:

yüksek

3. yüksek:

yüksek
obere(r, s)

4. yüksek:

yüksek

5. yüksek:

yüksek

6. yüksek:

yüksek

II . yüksek <-ği> RZ.

yüksek
Anhöhe r.ż.
yüksek Almanca
yüksek atlama
Hochsprung r.m.
yüksek basınç (Hochdruck)
Hoch r.n.
yüksek fırın
Hochofen r.m.
yüksek gerilim
Hochspannung r.ż.
yüksek gerilim hattı
yüksek kaliteli
yüksek konjonktür
Boom r.m.
yüksek okul
Hochschule r.ż.
yüksek öğrenim
yüksek öğretmen okulu
yüksek sesle
yüksek sezon
Hauptsaison r.ż.
yüksek tahsil
yüksek tansiyon
yüksek teknoloji
Hightech r.n.
HDD r.ż. (high density disk)

Przykładowe zdania ze słowem yüksek

yüksek öğrenim
yüksek sezon
yüksek tahsil
yüksek tansiyon
yüksek teknoloji
en yüksek
oberste(r, s)
yüksek kaliteli
yüksek sesle
yüksek Almanca
yüksek atlama
Hoch r.n.
yüksek fırın
yüksek gerilim
yüksek konjonktür
Boom r.m.
yüksek okul
yüksek ökçeli
yüksek gerilimli ELEK
Hochspannungs-
yüksek gelirli

Przykłady jednojęzyczne (niezredagowane i niesprawdzone przez PONS)

turecki
Dağınık şekilde rastlanan az sayıdaki meşe ve karaçamlar zamanında dağın yüksek kesimlerinde de ormanın mevcut olduğuna işarettir.
tr.wikipedia.org
Bazen polis, fuhuş faaliyetlerinin gerçekleştiği yüksek dereceli otellerin işletilmesinde, ya da fuhuş faaliyetlerini görmezden gelmek için rüşvet ya da cinsel hizmet talep etmekte rol oynamıştır.
tr.wikipedia.org
Yüksek sıcaklık iç kısmı kremsi ve muhallebi gibi tutarken üst kısmı etkili bir şekilde karamelize eder.
tr.wikipedia.org
Bizim mevzilerimizin en yüksek ve en merkezi yerine birbirini kovalayan dalgalar halinde yükleniyorlar.
tr.wikipedia.org
Yüksek sıcaklık mineralleri kristobalit ve tridimit kuvarstan hem daha düşük yoğunluklara hem de kırılma indislerine sahiptir.
tr.wikipedia.org
Yüksek ateş 3-4 günde normale iner, hastada biraz halsizlik, hafif baş ağrısı, nezle ve konjonktivit (göz iltihabı) vardır.
tr.wikipedia.org
Birkaç marka altında muadil ilaç olarak bulunabilir ve fiyatı yüksek değildir.
tr.wikipedia.org
Niçin çıktığı tespit edilemeyen yangın, yüksek sıcaklık ve kuvvetli rüzgârın etkisiyle büyümüştür.
tr.wikipedia.org
Cognac, beyaz şarabın damıtılmasıyla elde edilen, ispirto derecesi yüksek bir içki olan "konyak" ile dünyaca meşhûrdur.
tr.wikipedia.org
Hanlarda tobagan gibi deriden yapılmış ürünler açıkta bırakılmaz, evin yanlarında köpeklerin ulaşamayacağı yüksek sırıklar üzerindeki iskelede korunur.
tr.wikipedia.org

Chcesz dodać słowo, frazę lub tłumaczenie?

Prześlij je nam, czekamy na wiadomość od Ciebie!

Interfejs: Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe