Tłumaczenia dla hasła „yaşamsal“ w turecko » niemiecki słowniku

yaşamsal

yaşamsal

lebenswichtig

Przykłady jednojęzyczne (niezredagowane i niesprawdzone przez PONS)

turecki

Nörofizyologlar beynin gizemli mekanizmasını keşfedebilmek için ilk önce yaşamsal fonksiyonlarını nasıl yerine getirebildiğini çözebilmeyi hedeflediler.

tr.wikipedia.org

Pisagor'un öğretisinde psişe (psyche)"yaşamsal güç"e ve duyumsal duyarlılığa, nous ise zihinsel (entelektüel) yeteneğe tekabül ediyordu.

tr.wikipedia.org

Bahsettiğim örnek - benim yöntemimi kullanan bir insan kaslarının ebatlarını büyütse, vücut kuvvetini artırsa ve fiziksel görünümünü güzelleştirse de, bunu vücuttaki yaşamsal organlarının pahasına yapar - ifadesidir.

tr.wikipedia.org

Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için beslenme, solunum, dolaşım, boşaltım, üreme gibi yaşamsal faaliyetleri gerçekleştirirler.

tr.wikipedia.org

Eğer sürtünme kuvveti var olmasaydı birçok yaşamsal faaliyet mümkün olmazdı.

tr.wikipedia.org

Koksidiyoidomikozun genellikle belirsiz ve özgül olmayan yaşamsal belirtiler ve semptomlar zemininde kolayca tanısı konulamaz.

tr.wikipedia.org

Karavanlar, yaşamsal fonksiyonlara minimum ölçülerde cevap verebilecek yatak, mutfak, duş, tuvalet ve oturma birimi donanımlarına sahip, motorlu araç standart ölçülerine uygun, hareketli yaşam mekânlarıdır.

tr.wikipedia.org

Başarılı bir işkencenin en püf noktalarından biri, neredeyse süresiz olarak hayatî tehlike yaratmaksızın uzatılabilmesindedir, ki bu da en iyi, acıyı mümkün olduğunca beyin ve diğer yaşamsal organlardan uzakta tutmakla sağlanabilir.

tr.wikipedia.org

Zaman içindeki gelişimleri sadece yaşamsal döngüde mevcut konumlarını sağlamak için yapılmış oluyor.

tr.wikipedia.org

Savunma, kamu maliyesi ve ticaret gibi yaşamsal konularda federal hükümetin yetkisi eyalet yasama organlarının insafına bırakıldı.

tr.wikipedia.org