Tłumaczenia dla hasła „girme“ w turecko » niemiecki słowniku

girme RZ.

1. girme Verbalsubstantiv zu girmek:

2. girme inform (Daten-):

girme

Eingabe r.ż.

Zobacz też girmek

I . girmek <-er> CZ. cz. nieprzech.

1. girmek:

girmek -e

hineingehen in etw

2. girmek:

girmek

hereinkommen

girmek -e

eintreten in etw

3. girmek (Schiff):

girmek -e

einlaufen in etw

4. girmek (in Partei, Verein):

girmek -e

eintreten in etw

5. girmek (in Land):

girmek -e

einreisen in etw

6. girmek (Dieb):

girmek -e

einbrechen in etw

7. girmek:

girmek -e

hineinpassen in etw

8. girmek (zu einer Gruppe):

girmek -e

sich anschließen jdm/einer Sache

II . girmek <-er> CZ. cz. przech. inform

girmek (Daten) -i

eingeben etw

girmek yasaktır!

Betreten verboten! Eintritt verboten!

Przykładowe zdania ze słowem girme

yürürlüğe girme

Inkrafttreten r.n.

Przykłady jednojęzyczne (niezredagowane i niesprawdzone przez PONS)

turecki

Fransa'da ayrıca, tam bir ortaokul mezunlarına atanan ve üniversitelere girme hakkı veren bir bekarın niteliğine karşılık gelir.

tr.wikipedia.org

Hikâye, bir grup araştırmacının bu uzaylı gemisine girme ve gizemlerini keşfetme çabasını anlatır.

tr.wikipedia.org

Nikâh ve gerdeğe girme törenleri için yapılan eğlenceler koroların şarkılarını ve bir baleyi ihtiva eder.

tr.wikipedia.org

Bu yüksek aktifleşme enerjisi molekülün tepkimeye girme yatkınlığını azaltır.

tr.wikipedia.org

Güvenlik kamerasından, sinagogda bulunan 51 kişilik cemaat, saldırganın içeri girme denemelerini içeriden izleyebildi.

tr.wikipedia.org

Birçok ülkede evlenme ve cinsel ilişkiye girme inisiyatifinin kişinin özgür iradesine bırakılması yaşı yasalar ile belirlenmiştir.

tr.wikipedia.org

En çok kuş ve geyik donuna girme yaygındır.

tr.wikipedia.org

Gökçer, konservatuvara girme heyecanı içindeyken, ailesi onun bu hevesini engellemek ister.

tr.wikipedia.org

Bir ülkenin savaşa girme nedenini belirtmek için kullanılır.

tr.wikipedia.org

Pigment hidrojen sülfür ile reaksiyona girme ve havaya maruz kaldığında zamanla kurşun sülfür oluşturup kararma eğilimi gösterir.

tr.wikipedia.org