Tłumaczenia dla hasła „yaşlı“ w turecko » niemiecki słowniku

yaşlı PRZYM.

1. yaşlı:

yaşlı

alt

yaşlı

betagt

2. yaşlı (Augen):

yaşlı

voller Tränen

yaşlılar

die alten Leute

yaşlılar

Senioren l.mn.

yaslı

yaslı

in Trauer

Przykłady jednojęzyczne (niezredagowane i niesprawdzone przez PONS)

turecki

Dünyanın yaşayan en yaşlı insanı olana kadar bu ünvanıda altı ay boyunca elinde tutacaktı.

tr.wikipedia.org

Erkek filler bazen oyun olarak birbirleriyle dövüşerek birbirlerini uyarırlar ve genç ile yaşlı filler arasında bağlar kurulabilir.

tr.wikipedia.org

Genç karısını doyurmak için cinselliği artırıcı ilaçlar kullanıp sonuç alamayan yaşlı bir erkek, kıskançlığın cinselliğini canlandıracağını düşünerek, kızının sevgilisinden karısıyla sevişmesini ister.

tr.wikipedia.org

Mahallenin adı konulurken mahalledeki çınar ağaçları dikkat çektiği için ve birkaç ağacın büyük ve yaşlı olmasından bu ad konulmuştur.

tr.wikipedia.org

Sadece bir baba kızına kıyamaz ve yaşlı bir kadın ona büyü yapar.

tr.wikipedia.org

Onların kafaları yuvarlaktır ve bu yaşlı erkeklerde daha belirgin hale gelebilir.

tr.wikipedia.org

Bir aile zaman içinde değiştikçe aile bağlarına vurgu yapması nedeniyle, özellikle yaşlı izleyiciler için "çok duygusal" olarak tanımlandı.

tr.wikipedia.org

Hastaların 2/3’si genç ve orta yaşlı kadınlardır (tetikleyici faktör: östrojen).

tr.wikipedia.org

Yaşlılardan ve yazılı kaynaklardan edinilen bilgilere göre kasabamızın adı hakkında çeşitli bilgiler ve söylentiler vardır.

tr.wikipedia.org

Kalıcı yaprakları vardır ve daha yaşlı olduklarında kabukla kaplı gövdeleri vardır.

tr.wikipedia.org